Salı, Eylül 26, 2006

Sanatçı Değil,Şerefsiz Bir Hain!

O sanatçı kisvesi altında bölücülük yapan bir haindi..
Günümüzde bazıları hala "Beni sadece sanatı ilgilendirir" diyerek,Ahmet Kaya'nın
bir terörist olduğunu görmezden geliyorlar..Eğer aşağıdaki video'yu izleyip
hala bu Türk düşmanı şerefsizin şarkılarını dinleyenler varsa zaten onların
Türklüğünden de şüphe duyulur..
Kendi söylediği gibi vatansız bir şekilde yaşayıp geberen Kaya en büyük kazığı
savunduğu terörist pkk'dan yedi.Pkklılar "örgütün adını kullanıp lüks içinde yaşıyor"
diyerek Kaya'ya sırt dönmüşlerdi.


Kaya kendisini izlemeye gelen kalabalığa “Kürdüz Biz” isimli şarkısını seslendirirken “barışı özledik” sözlerini değiştirerek “o dostu özledik” ve tekrarında ise “Apo’yu özledik!” diyor.

Şarkının sözlerini “Apo’yu özledik” şeklinde değiştirdikten sonra dinleyicilerinden zafer işaretleri ve “biji serok apo” sloganları atarak alkış alması onun 3 defa daha aynı sözlerle aynı şarkıyı tekrarlamasını sağlıyor.

Ahmet Kaya'nın Bebek Katili Apo'yu özledim dediği videosu..İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN.

YAPTIKLARI
Şubat 1999’da Magazin Gazetecileri Derneği’nin (MGD) ödül töreninde “Artık Kürtçe okuyacağım. Kürtçe klip çekeceğim. Bu klibi yayınlmayanlar Kürt halkına hesap vermek zorunda kalacak' şeklindeki sözleri nedeniyle “Halkı din, dil, ırk ayrımı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği' iddiasıyla bir günlüğüne cezaevine giren Ahmet Kaya, yurtdışına çıktı ve bir daha geri dönmedi. Birçok davadan yargılanan ve mahkumiyeti bulunan Kaya’nın seyir defterinden bazı notlar şöyle:


· MGD’de yaptığı konuşma nedeniyle 6.5 yıldan 13.5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıp beraat etti.

· Temmuz 1999’da Münih’te verdiği bir konserde “Arabamı şerefsizlerin memleketinde bıraktım' dediği iddia edildi.

· Frankurt’ta PKK’yı öven konuşması nedeniyle İstanbul 3 No’lu DGM’de 10 Mart 2000’de hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı.

· 1993’te Almanya’da Abdullah Öcalan’ın posteri önünde konser verdiği gerekçesiyle 3 yıl 9 ay ağır hapis cezasına mahkum oldu.

· Kasım 1993’te Berlin’de verdiği konserde “Dağdaki adamın paraya ihtiyacı var' dediği için yasadışı terör örgütüne yardım ve yataklık etmekten 4.5 yıl ağır hapisle cezalandırıldı.

· Nisan 1999’da, Almanya’daki konserinde, “Beni de İmralı’ya o saygı değer şahsın yanına koyun' dediği için hakkında soruşturma açıldı.

· Mart 1999’da Hollanda’nın Rotterdam kentinde verdiği konserde Öcalan’ı kastederek, “Vallah bir dostu özledik. Kürdüz ölene kadar. Barışı özledik. Vatansızlıktan üşüdük' diyen Kaya, Haziran 1999’da Hamburg’daki konserde, “Türkiye’yi çok seviyorum. Andım var Dersim Dağı’nın tepesine ev kuracağım. Bu savaşı durduracağız' diye konuşuyordu.

· Fransa’da verdiği konserde aldığı 4.5 milyar lira ile PKK krizine yol açtı. PKK’lılar ‘örgütün adını kullanıp lüks içinde yaşıyor’ diye bu kezde Kaya’ya tepki göstermişlerdi.

Pazartesi, Eylül 04, 2006

30 Ağustos Zafer Bayramı

GÜNÜN ANLAMI VE ÖNEMİ
Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşmasıyla yurdumuz tamamen elimizden alınıyor, vatanımızda hür olarak yaşama hakkımıza son veriliyordu. Yüzyıllardır üzerinde bağımsız olarak yaşadığımız bu topraklar düşmanlara veriliyor, bizim de bunu kabul etmemiz isteniyordu.
Türk milletinin bu durumu kabul etmesi elbette mümkün değildi. 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkmasıyla, lideriyle kucaklaşan Anadolu, Atatürk'ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Amasya Genelgesi'nin yayınlanmasının ardından Erzurum ve Sivas Kongreleri yapıldı. Daha sonra 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelen Atatürk, 23 Nisan 1920'de TBMM'yi kurdu. Böy-lece hem memleketin yönetimi halkın iradesine verilmiş oluyordu. Hem de Kurtuluş Savaşı'nın merkezi Ankara oluyordu.
TBMM meclisi yaptığı görüşmelerde yurdun durumunu ve kurtuluş çarelerini aradı. "Misak-ı Millî sınırları içinde vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı görüşü"nden hareketle, düşmanla mücadele kararı alındı. Oluşturulan düzenli ordularla savaşa girildi. İlk başarı, Doğu'da Ermeni çetelerine karşı kazanıldı. Daha sonra, Batı cephesinde, Yunanlılarla, I. İnönü ve II. İnönü Savaşları yapıldı. Bu savaşların kazanılmasıyla Yunanlılar'a büyük bir darbe indirilmiş oldu. Bunun üzerine Yunan ordusu yeniden saldırıya geçti. Saldırı üzerine Mustafa Kemal, or-dularına: "Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." emrini verdi.
Türk askeri, büyük bir azim ve fedakârlıkla bu karara uydu. 23 Ağustos ve 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Meydan Muharebesiyle, Türk milleti 1699 Karlofça Antlaşmasından beri ilk defa toprak kazanmaya başlıyordu. Sakarya Savaşı, Türk milletinin savunma durumundan taarruz durumuna geçtiği önemli bir savaş olarak da tarihe geçti. Bu zafer sonunda, TBMM tarafından, Mustafa Kemal'e "gazi" unvanı ve "Mareşal" rütbesi verildi.
Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Sakarya Savaşı'ndan sonra, büyük bir taarruzla düşmanı tamamen yok etme kararı alındı.
1922 yılı Ağustosuna kadar, hazırlıklar tamamlandı. Güneydeki Türk birlikle-ri, büyük bir gizlilik içinde Batı cephesine kaydmld". İstanbul'daki cephane depolarından silah ve cephane kaçırıldı. İtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle getirilen toplar onarıldı. Yeni silâhlar satın alındı. Ordumuza taarruz eğitimi yaptırıldı. Bu hazırlıklardan sonra, Gazi Mustafa Kemal'in başkomutan-lığını yaptığı ordumuz, 26 Ağustos 1922'de düşmana saldırdı. Bir saat içinde düşman mevzileri ele geçirildi. 30 Ağustos'ta düşman çember içine alındı. Sağ kalanlar esir alındı. Esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis'te vardı.
Bu savaş, Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık
Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı.
Büyük Tarruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra düşman, İzmir'e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla yurdumuz düşmandan temizlenmiş oldu. Hain düşmanın, haksızca ve alçakça işgaline "dur" diyen ve kanımızın son damlasını akıtmadan yurdumuzu bırakmayacağımızı dünyaya ispatlayan bu büyük zaferi her yıl, 30 Ağustos günü, bayram yaparak kutluyoruz.

Perşembe, Ağustos 17, 2006

Bu Ülkenin Gerçek Kahramanları

Umarız bu fotoğraf Türk Milletinin ,Türk Askerinin hangi şartlarda ve zorluklarda
bağımsızlığını kazandığının farkına varmayanların beynine iyice girerde
bir daha aziz şehitlerimizin arkasından konuşmazlar..


Şimdinin Ulusalcısına(!) Bakın!

Politacıların zaman zaman döneklik yapıp,daha önce hararetle savundukları
görüşleri bir anda reddetmelerine aslında alışmıştık.
Ama şimdilerde kendi kanalında ve gittiği her yerde "ulusalcı"
gözükmeye çalışan,hatta bunun için mitingler düzenleyen
Doğu Perinçek'in dönekliği herhalde tektir.

Bebek katili teröristbaşıyla birlikte kanı bozuk çapulcuların
ellerini sıkıp birde utanmadan sırıtan Perinçek,bu hainliğinin
kendisine yaramadığını görünce kulvar değiştirip ulusalcı
takılmaya başladı.

Aslında bu fotğraflar yeni değil,sizlerde daha önce görmüşsünüzdür
Tekrar gündeme getirmemizdeki amaç bazı kişilerin Türk halkı ile
nasıl dalga geçtiğini ve Türk halkını enayi yerine koymaya
çalıştığını göstermektir.

Fotoğrafları daha net görmek için üzerlerine tıklayınız.

Pazartesi, Ağustos 14, 2006

Pit10-Ses Çıkarma!



Yorumsuz..

Çarşamba, Ağustos 09, 2006

Dahili Bedbah!



Tiyatrocu Yılmaz Erdoğan'ın güvercin kanadında pkk'ya postaladığı
pembe mektuba öfke duygu seli oldu,satırlara döküldü.
"Haine güvercin uçurmayanlar" bu kez şahin oldu,hainlere uçtu.

Mehmet Butekin(Şehit Babası):Orada yazıldığı gibi kürt meselesi yok.
Kürt meselesiydide beşikteki bebeğin ne suçu vardı?
Ahmet Büyükburç(Dernek Başkanı):Pkk Kürt halkının savunucusu değil.
Nuri Filiz(AKP):Teröriste talepte bulunma cüreti yanlış.
Süleyman Sarıbaş(Anavatan):Çözülecekse şimdiye kadar niye yazılmadı?
Erdal Karademir(CHP):Yılmaz Erdoğan Türkiye'yi parçalama gerçeğini
görememiş.

Yüreği yaralı şehit babasından Y.Erdoğan'a mektup:



Tercüman

Cuma, Mart 31, 2006

Uyanın Artık!

Son günlerde artan terör eylemleri milletimizi endişeye sürükleyecek duruma geldi..Halkların kardeşliğini istiyoruz diyip,polise,dükkanlara saldırarak dediklerinin tam tersini yapan teröristler artık Türk Milletinin sabrını tüketmiştir.Bu olumsuz ve vahim duruma rağmen,devletin başındakilerin olaylarla ilgilenmemesi ve İçişleri Bakanlığının vurdumduymaz tavrı bu ülkeyi canlarıyla savunan aziz şehitlerimizin kemiklerinin sızlatmaktadır.Dileğimiz polisin önüne bebekleri atan vicdansız,korkak teröristlere devletimizin gereken cevabı vermesi ve bu sisli havanın bir an önce dağılmasıdır.Zira kurt dumanlı havayı sevmektedir...


Resimler Güneş gazetesinden alınmıştır.

Pazartesi, Mart 27, 2006

Bize Destek Olun

Sanal ortamda ülkemizin ve milletimizin hakkını savunmak amacıyla açtığımız blogumuza link vererek detsek olabilirsiniz.Unutmayın ki biz Türk'ün hakkını savunmak,hainlere gereken cevabı vermek için burdayız.
Aşağıdaki kodları sitenize koyarak Türk Vatansever Harekete destek olabilirsiniz.
Teşekkürler...



html kodu:







html kodu:







html kodu: